26 Aralık 2012 Çarşamba

ÖRGÜ BEBEK PATİĞİ-KURBAĞACIK:)

 Geçenlerde okuldan bir öğretmen arkadaşım bana içinde çok güzel örgü bebek patiklerinin olduğu bir fotoğrafı göstermişti,ben de modellere bayılmış ve en kısa zamanda hem arkadaşımın oğlu için hem de Zeliha prenses için birer tane örmeye karar vermiştim.Örgü battaniyem en nihayetinde bitti:))Arkasına dikmek için polar kumaş aldım.son halini paylaşmak için sabırsızlanıyorum:))))
 Arkadaşım Derya oğlu Emir için bu kurbağalı şirin patiği beğenmişti.Örmesi gayet zevkli oldu.iki akşamda Zeliha'yı uyuttuktan sonra kalan zamanımda tamamlamayı başardım.
 Emir'in ayak numarasını biliyordum ama tamamen doğaçlama ördüm diyebilirim.Çok şükür ayağına tam olmuş:))
 Gece yaptığım için örgünün aşama fotoğrafları pek güzel çıkmamıştı paylaşmak istemedim.Tabandan başlanarak yapılıyor,klasik yani.Kurbağa kafasını ayrıca örüp,gözleri ağzı hazırlayıp sonra beyaz kısma diktim.Bilek kısmını sonradan ördüm.Evde uygun düğme olmayınca eski bir kolyemin tanelerinden gözleri ve düğmeleri yaptım,fena da olmadı...

Şimdi sıra Zeliha kuzumun patiğinde..Bizimki Hello Kitty'li olcak,izlemede kalın:)))

18 Aralık 2012 Salı

MORİÇE'NİN ÇEKİLİŞİNDE BEN DE VARIM

Moriçe yani benim canım arkadaşım Nurçin blogunda bir hediye çekilişi düzenliyor.Ben katıldım hadi siz de buyrun .Bu cici blogu izlemeye başlayın biran önce:)

10 Aralık 2012 Pazartesi

BU BAKIŞLARA CAN DAYANMAZ:)

Maşallah benim güzel kızıma kırk bin kere maşallah!Bu güzel bakışı yakalamak için uyku öncesi gezintiye çıkmak yetti.Artık eskisi kadar poz vermiyor kameralara zıpır:)Eli sürekli telefonlarda,fotoğraf makinalarında...

Kızımın şirin beresi hamarat Emine Halasından...Artık kullanmaya başladık,atkısı da var...Elleri dert görmesin sevgili halamızın:)

Biz bu haftasonu pek dinlenemedik ne yazıkki:(Bir yandan birikmiş ev işleri diğer yandan Zeliha'nın huysuzlukları...Haftaiçi okuldan sonra dinlenmeye çalışıcaz artık..

Herkese mutlu bir hafta dilerim:)


8 Aralık 2012 Cumartesi

SON ZAMANLARDA BİZ...

 Bizim kızımıza ilk doğum günü hediyemiz Adım Adım planlı gelişim setine abone olmak oldu.İnternette bloglarda bol bol methini duyduğumuz bu yayını iyice araştırdık.Abone olunca her ay kapınıza işte böyle bir kutu geliyor.Merakla açılan kutudan bebeğin o  ayki gelişimine uygun aktiviteleri içeren bir kitap ve bu aktivitelere uygun çok şirin oyuncaklar çıkıyor.Bir de masal kitabı..

Biz iki aydır alıyoruz,uyguluyoruz ve çooook memnunuz:)9-36 ay arası bebek-çocuklara hitabeden bu yayını şiddetle tavsiye ederim.Yalnız azıcık tuzlu söylemeden geçmeyeyim:)))
 2012 Sonbahar-kış bebek modası...Dedesinden torununa doğumgünü hediyesi:)Finansman dede,beğeni anne-baba:)Kuzuma da çooook yakıştı ama ve lakin:)))
 Devam sütünü işte böyle keyifle lıkır lıkır içen bebe inek sütüne gelince ı-ıhhh diyor kafasını çeviriyor.Devam sütüne azar azar ekleyeyim dedim ,anladı minik gurme hiç içmedi sütünü:((Var mı bana bir akıl verecek oralarda?İnek sütü nasıl sevdirilir bebelere?
Dondurma kabında maydonoz yetiştirdim!Desem yalan olur:))))Kakaolu muhallebinin üstüne kakaolu bisküvi ufalanır ve de üzerine bir dal maydonoz kondurulursa işte böyle olur:)))Henüz ılıkken afiyetle yedik aşkısıyla:)))

Yazacak ne çok şey birikti ama şimdi azcık uzanayım Zeliha uyanıp da oynaşmalar başlamadan:)))Sevgiler herkese...

20 Kasım 2012 Salı

ZELİHA'YA BATTANİYE ÖRÜYORUM

 Herkese merhabalar!Bu aralar nasıl yoğun geçiyor günlerim anlatamam..Okul zaten çok yoruyor,ev işleri bitmek bilmiyor,Zeliha da üç diş birden çıkarıyor,canım yavrum uykularımız delik deşik oldu...Bir yandan da yürüme işaretleri vermeye başladı,hiç yerinde durmuyor bıcırık,o koltuk senin bu sehpa benim jet hızıyla tutuna tutuna yürüyor.Tek elini bırakıyor,nadiren de iki elini birden bırakıyor.İnşallah yakında müjdeli haberi veririm size:)

Onca yoğunluğa rağmen arada sırada örgü de örüyorum.Bu yüzden de kendimi tebrik ediyorum:)Alkışlar bana gelsin:)))Şöyle zevkle örebileceğim birşeye başlayayım dedim yaklaşık bir ay önce,internette gezinirken de bu modeli buldum.

 Bu battaniye modelinin adı "kuş ayağı".Yapımı oldukça basit.Tığla örüldüğü için de gayet güzel ürüyor.Ben rengarenk olsun istedim.Aslına bakarsanız şimdiye kadar hiç battaniye örmemiştim.Bu ilk oluyor.Loren marka patiklik ip kullanıyorum.Örümü kolay ve sıcak tuttacak bir ip.Örmek isteyenler için buradaki videolu anlatım çok işe yarayacaktır.Ben de burdan öğrendim bu modeli.
 Battaniyenin Zeliha'yla buluşma anları...
 Beğendin mi kızım,nasıl olmuş?
Çok beğendim anneciğim,ellerine sağlık!Bitsin de altında öpüş koklaş uyuyalım:)))

1 Kasım 2012 Perşembe

ZELİHA 1 YAŞINDA!

 Herkese merhabalar!Geldi geliyor derken Zeliha'nın doğum günü geldi,kutlandı,anılarımızdaki yerini aldı bile:)İnternetimizde sorun olunca bu yazıyı hazırlamam da birkaç gün gecikti...Hadi vakit kaybetmeden kutlama detaylarına geçelim..

Zeliha'nın doğum günü bayramın hemen sonrası 29 Ekim olunca kutlamamızı aile arasında bayramın 3.günü yapmaya karar verdik.Eşimin ailesi bayramdan süresince zaten bizdeydi.Benim ailem de o gün geldiler,evimiz sevdiklerimizle doldu taştı:)Hazırlıklar ise günler öncesinden başlamıştı:Önce evimizi süsledik.Yazılar babamızdan...

Balonlar dede,hala,baba üçlüsünden...


İkramlar anneden:)Pastayı bir öğrencimin annesi hazırladı.Gerçekten çok güzeldi,hem dışı hemide içi:)))

Doğum günü bebesi giydirildi ,süslendi.Güzelliğine güzellik katıldı:)Bu cici elbiseyi bulabilmek için Adapazarı'ndaki bütün bebe mağazalarını altüst ettiğimi söylemeden geçemicem.Çok beğenerek aldık,kızımıza da çok yakıştı.Elbisesinin içinde daha bir büyük durdu bizim kız...Yukarda anneanne,dede ve dayıları bekleme modundayız...
O gülüşüne can kurban birtanem benim:))
mutlulukbudur.jpg
Bu toka da pek güzelmiş:)))
Yeni çiçeklerimle,hayatımın en değerli iki çiçeğini aynı kareye sığdırdım,ne mutlu bana:))

Mumlara püffff de!
Mutlu aile tablosu...
Misafirlerimiz için bu güzel günün anısına yaptırdığımız magnetlerden daha önce bahsetmiştim.Herkes tarafından çoooook beğenildiler:))

Herşey çok güzeldi,çok yorulduk ama buna fazlasıyla değdi...Canım kızım yeni yaşın kutlu olsun,hayırlı,uzun ,sağlıklı bir ömrün olsun inşallah...Zeliha'm, seni ilk gördüğüm,sesini ilk duyduğum,kokunu içime doya doya çektiğim gün daha dün gibi,oysa üzerinden tam bir yıl geçti bile..Sen geldin ve biz bir aile olduk,Allah'a ne kadar şükretsek az...

Bu güzel günde aramızda olamayan sevdiklerimiz de vardı.Kızımın Emine halası,Kamil eniştesi,Ayşe Elif ablası,Güliz yengesi ve Ceren ablası...Aklımıza her geldiklerinde "keşke" dedik.Gönüllerimiz hep beraberdi ama...

İlk doğum günü geçti gitti,ama önümüzdeki hafta arkadaşlarımızla beraber ikinci kutlamayı yapıcaz inşallah.Balonları söndürmedik beklemedeyiz:)))

Herkese iyi geceler diler ve kaçarım....

26 Ekim 2012 Cuma

ZELİHA'NIN BAYRAM MESAJI

 Sevgili teyzelerim,ablalarım,hepinizin bayramını kutlar,ellerinizden öperim:)Bu benim ikinci kurban bayramım.Geçen sene henüz bir haftalık bir bebektim:)Şimdiyse çok büyüdüm,nerdeyse bir yaşında sayılırım:)Annem bu aralar çooook meşgul.Hem bayram telaşı hem de benim doğum günümün hazırlıkları annemi epey yordu.Ama o çok mutlu merak etmeyin,ordan oraya koşuşturuyor evin içinde ama beni de ihmal etmiyor.Bu yazıyı hazırlamaya bile vakit bulamadı,bari ben yazayım dedim,iyi de yapmışım dimi:))


 Bayramlığımı İstanbul gezimiz sırasında almıştı annemle babam.Ben de çok beğendim ama annem giydirirken bir türlü rahat durmadım,annemi epey bunalttım:))Eeee ben bebeğim ama olcak o kadar...


Babam bu fotoğrafları çekerken televizyonda reklamlar çıktı ben de bakakaldım,çok komik çıkmışım yaaa:))Annem çok güldü bana:))
Bugün hava çok güzeldi..Annem,babam,küçük halam,babaannem ve ben hep beraber Çark Mesireye gittik.Dışarda elbisemin kürk bolerosunu da giydim.Babam beni "prensesim" diye sevdi çok mutlu oldum:)))

Yarın anneannem,dedem ve dayımlar da gelecekler.Çünkü aslında Pazartesi günü olan doğum günümü yarın kutlucaz.Ayyyy çok heyecanlıyım:)))Eh ne de olsa bu benim ilk doğum günüm...Canım annem,sevgili babam beni ne kadar çok seviyorlar.Ben çok şanslı bir bebeğim:))

Annemi takibe devam edin olur mu?Hepinizi çooooook öptüm!

21 Ekim 2012 Pazar

ZELİHA'NIN DOĞUM GÜNÜSÜ HAZIRLIKLARI:))


Az kaldı,sadece 1 hafta..Canımıniçi ,güzeller güzeli kızımızın aramıza katıldığı o muhteşem günün üzerinden geçen tam bir yılı devirmeye çok çok az kaldı.İlk doğum günü ya içimiz kıpır kıpır,heyecanlıyız...Hazırlıklar tam gaz devam ediyor.Ayrıntılar daha sonra ama davetlilerimize o günün anısına hediye edeceğimiz magnetler hazır."Hiç sürprizi kalmayacak" diyen eşim istemeye istemeye bu fotoğrafı az önce benim için çekti:)Napayım bu güzelliği paylaşmak için daha fazla bekleyemedim:))Magnetleri internetten siparişle yaptırdık.Tam da istediğimiz gibi oldu.Kızım için güzel bir anı olur inşallah..O hiçbirşeyin farkında değil şimdilik ama biz anne baba olarak kendi çapımızda pek bir eğleniyoruz:))

Hayat hızla akıyor,güzel anılar,mutlu anlar biriktirmeye devam etmek lazım...

15 Ekim 2012 Pazartesi

FERRARİ AŞKINA!

Herkese merhabalar!
Eşimin Ferrari aşkından daha önce sizlere bahsetmiştim.Özellikle Ferrari marka maket arabalarla uğraşmak son zamanlardaki en büyük tutkusu.Şimdiden birkaç tane maket araba yaptı bile.Maket araba yapmanın ne kadar zahmetli bir iş olduğuna siz de tanık olun istedim.İyi seyirler:)
 Eşim maket arabalarını internetten alıyor.Zaten piyasada kolay bulunur şeyler değil bunlar. Malzemesiydi,boyasıydı baya masraflı bir hobi olduğunu söylemeliyim. Ben de eş kontenjanından oldukça bilgi sahibi oldum bu konuda. "Dekal" nedir bilen var mı mesela aranızda:) Neyse şaka bir yana,maketin ham hali işte budur. Minik minik bir sürü parça.
 Motor parçaları...Önce herbir parça tek tek zımparalanıyor,pürüzlerden arındırılıyor.Bu işlem herbir parça için en az 20 dakika sürüyor!Bence maket yapmanın en zor kısmı bu.
 Sonra parçalar tek tek sprey ya da fırçalı boyayla boyanıyor.Burda kuruması beklenen parçalar var...
 Dekal nedir?Maket araba bittikten sonra üzerine yapıştırılan minnacık çıkartmaların ta kendisidir.Aman ne zor iş onları yapıştırmak bi görmeniz lazım.Hele de mükemmel olsun her ayrıntı derseniz-ki mükemmelliyetçi kişiliğin sözlükteki karşılığı kesinlikle benim eşimdir:))-işiniz kat be kat zor oluyor.Evdeki dağınıklık da cabası...
 Dekaller maketin üzerine yapışmaya başlamış bile...

 Soldaki hazır model araba.Sağdaki ise binbir emekle,tam 17 günde tamamlanmış,yeri gelmiş uğruna uykusuz kalınmış,yeri gelmiş Zeliha ve bana ayrılan vakitten çalmış,sabrın sonu selamettir sözünün eşsiz bir örneği olmuş Ferrari F10 model maket araba...Ne diyeyim emeğine,sabrına sağlık eşimin.İnşallah kendi evimiz olduğunda sırf bu güzel maketler için bir köşe ayırmayı düşünüyoruz.Şimdilik raflarda arz-ı endam etsinler bakalım..

Herkesin bir hobisi,bir ilgi alanı olmalı bence.Eşimin ve benim kendimizi mutlu eden,günlük hayatın koşuşturmasından bir nebze de olsa uzaklaştıran uğraşlarımız var çok şükür.İnşallah kızımız da bize çeker:)

11 Ekim 2012 Perşembe

ÖRGÜ BANYO PASPASI

 Uzun bir aradan sonra yeni bir örgü modeliyle karşınızdayım.Anneciğim için ördüğüm bu banyo takımını başlayalı nerdeyse bir buçuk ay falan oluyor.Emin olun şartları zorlayarak benim için rekor sayılabilecek bir sürede bitirdim bu takımı:)Yani "çalışan anne Filiz" şartlarına göre.Eskiden olsa birkaç günde örerdim oysa...
 Zemindeki kısmı kendinden kalın ipli kirpi iple ördüm.Her iki parçaya da 60 ilmekle başladım.5 buçuk numara şiş kullandım.Her iki tarafı da haraşo örgü ile ördüm.Yalnız devasa boyutlarda bir yumak gitti bu iki parçaya ,baya ağır oldu.Tam pas pas yani:)Arkasına kaydırmaz plastik dikmeye falan gerek kalmadı anlayacağınız.
 Üzerindeki çiçekleri ise normal kirpi ipi iki kat yaparak ördüm.Onları da 5 buçuk numara şişle 16 ilmek başlayarak haraşo ördüm.Tam bir kare elde edince kestiğim parçaları dikerken çiçek formuna soktum.Bu kolay yöntemi örmek isteyenlere tavsiye ederim.
 Annem sadece bu iki parçayı istedi.Ben krem rengi ipten artınca tuvalet kağıdı yedekliği de yaptım.Ama onu henüz dikip süsleyemedim.
Daha önce ördüğüm banyo paspasları için buraya ve buraya bakabilirsiniz.


Bu arada kendime daha sık yazı girme konusunda söz verdim.İnşallah tutabilirim:)

5 Eylül 2012 Çarşamba

NOHUT MODELLİ BEBEK YELEĞİ

 Zeliha'nın doğumuyla değişen hayatım blogumu da değiştirdi,aylardır anne-bebek blogu oldu çıktı:)Örgü örmeye ne yazık ki hala vakit bulamıyorum.Örebilen annelere de kıskanarak bakıyorum:)Aylardır ördüklerimi paylaşmıyordum inşallah bu yazı bir milat olur ve eski günlere az da olsa bir geri dönüş yaşayabilirim.Çünkü biliyorum ki benim örgü açıklamalarımda istifade eden,yeni yazılarımı,tariflerimi bekleyen bir okuyucu kitlem var.Hey siz ordaki sessiz çoğunluk,yorum yazmasanız da ,ses vermesenizde ben sizi biliyorum ,ne istediğinizi de biliyorum merak etmeyin:))))Takibe devam...
Bu bebek yeleğini geçen sene doğumuma az bir zaman kala örmüştüm.Modeli bir arkadaşımın bebeğinin üstünde görüp çok beğenmiştim.Nako saten iple yanlış hatırlamıyorsam 3.5 numara şişle örmüştüm.
 Yakadan başlanıp bütün olarak örülen bir model.Mantık aynı yani.Tek farkı robadan itibaren örülen nohut modeli.Aradan onca zaman geçtiği için modelin ilmek sayılarını hatırlamıyorum,vaktim yok tekrar saymaya da..O yüzden sadece nohut modelinin nasıl örüldüğünü anlatıcam sizlere.

 Nohut modeli nasıl örülür?

Aslında çok kolay.Örgünün ön yüzünden kenar ilmeği örmeden sağ şişe alınır,sonraki ilmekten 3 ilmek çıkarılır,sonraki ilmek düz örülür,sonraki ilmekten üç ilmek çıkarılır.....Bu şekilde devam edilir.Arka sıra hep ters örülür.Sonraki sırada Tek olan ilmeklerden 3 ilmek çıkarılır,3 'lü ilmekler beraber düz örülür.İşte bu kadar:)

Örmek iseyenlere kolay gelsin diyorum.

Bu arada hayatımıza bebek bakıcımız dahil oldu.En kısa zamanda bu konuda yazmak istiyorum.Sevgiler...

23 Ağustos 2012 Perşembe

EVİMİZE HIRSIZ GİRDİ...

Şimdi size Esenköy'de annemlerde geçirdiğimiz tatilimizden,Zeliha'nın yeni numaralarından,bayram anılarımızdan bahsetmek isterdim ama dün itibariyle gündemimiz tamamen değişti.Dün annemlerle beraber evimize girdiğimizde büyük bir şok yaşadık.Manzara tam bir felaketti!Evimiz savaş alanına dönmüştü.Malesef biz yokken evimize yine hırsız girmiş...Yine diyorum çünkü iki sene öncede Sakarya'ya ilk taşındığımızda evimize hırsız girmişti.O zaman eski evimizdeydik ve ufak tefek kayıplarımız olmuştu.Ama o zaman eve giren hırsız evimizi hiç dağıtmamıştı.Bu seferki ise resmen heryeri mahfetmiş..Bütün çekmeceler açılmış,içlerindekiler ortalığa saçılmış.Salon ve yatak odası en korkunç yerlerdi.Hele yatak odasındaki manzara korkunçtu!Bazanın altında ne varsa ortalığa saçılmış,ne kadar özel eşyamız varsa yerlerde,çekmeceler dağılmış...Kızımın odasına bile el atmış şerefsiz,onun eşyalarını bile dağıtmış.O pis ellerini değdirmedik yer bırakmamış...Belli ki para ve altın aramış,bulamadıkçada daha da dağıtmış,kudurmuş resmen.Bilgisayarıma,diğer elektronik eşyalarımıza el sürmemiş.

Ben odaları feryat figan ağlaya ağlaya dolaşırken eşim gayet soğukkanlıydı,beni sakinleştirmeye çalıştı.Allahtan annem de yanımdaydı,onunla ilk şoku atlatır atlatmaz ortalığı toparlamaya başladık.Bugün de sabahtan akşama kadar kıyı köşe sıkı bir temizlik yaptık.Heryeri kırkladık yani.Anca içim rahat etti.Maddi bir kaybımız olmasa da yaşadığımız sıkıntı bize yetti.Dün çok kötüydüm,gece baş ağrılarıyla boğuştum.Bugün çok daha iyiyim Allaha şükür.İnşallah bir daha böyle bir olay yaşamayız.

Evden çıkarken istediğimiz kadar heryeri kitleyelim,hırsız eve girmeye niyetlendiyse giriyor,bir tornavida yetiyor.Mutfak balkonundaki pencereyi açmış elleri kırılasıca...Etmediğim beddua kalmadı.Cehenneme kütük olsun inşallah,amin...

Allah kimseye yaşatmasın böyle kötü olayları,hepimizi kötü insanlardan korusun...Düşününce şükredecek çok şey var aslında,ya biz evdeyken girseydi mesela Allah korusun...Kendimizi öyle avutuyoruz napalım...

Şimdilik benden bu kadar...

11 Ağustos 2012 Cumartesi

ZELİHA'NIN GÜNLÜK EV MACERALARI

 Ah şu merdivenler yok mu...İçindeki engel tanımaz merak duygusu Kızımı üçüncü basamağa kadar çıkarmaya yetti,en azından şimdilik:)Sürekli peşindeyiz küçük yaramazın.Kaşla göz arasında neler yapıyor ah bir bilseniz:)))
 Ama o gülüşü yok mu,her yaramazlığını unutturuyor...Bir bebek nasıl o kadar hızlı emekler,şaşıyorum!Bazen ben de peşinden emekliyorum,dönüp dönüp gülüyor bana.Benim dizlerim acıyor ama onun umrunda bile değil:)Jet gibi bir odadan bir odaya gidiyor.Hele de balkon kapısını açık bulduysa direk annenin çiçek serasına hücum!Bi toprak yemediği eksikti yani!Elini saksının içine daldırmasıyla ağzına sokma hızına yetişemedim o kadar yani:)))
 Bir de yürümeye başlasa ne yapıcaz bilmem.Etrafında dört dönüyoruz bütün gün.Aman televizyona yaklaşmasın,sakın çöp kovasını yalamasın,gazete yapraklarını yemesin..Bu liste uzar gider...
 Bir de dondurma ile aşkı varki sormayın gitsin!Aslında dondurmayla tanışalı baya oluyor artık külahı nasıl tutacağını,nasıl yalayacağını iyice öğrendi.
O dondurmasını yaladı ,biz gülmekten kırıldık:)))

Maceralar tam gaz devam ediyor,edecek...Takipte kalın,sevgiler...


Not:Yarın annemlere Yalova Esenköy'e gidiyoruz.Bayram sonrası eve dönücez inşallah.Yeni yazı giremeyebilirim.Şimdiden hepinizin Ramazan Bayramı'nı kutlarım,Allah oruçlarımızı ,dualarımızı kabul etsin,bayramı bayram gibi yaşayabilmeyi nasip etsin inşallah,amin..

28 Temmuz 2012 Cumartesi

BEBEKLERDE UYKU EĞİTİMİ-2

Bu fotoğrafı dakikalar önce çektim.Minik kuzum uyku tavşanına dokunarak mışıl mışıl uyuyor maşallah:)Annesi de iftardan önce bloguna yeni bir yazı girmek üzere huzurlarınızda:)

Uyku eğitimi ile ilgili daha önce yazdığım bu yazı çok ilgi çekmişti.Uzun zaman önceydi kızımın uyku eğitimine başlamaya karar vermem.Ama ben işe başlayınca anneanne,babaanne sırayla kızıma bakınca malesef uyku eğitimi yarım kaldı kızımın.Bu arada beşiğinde sallanarak uyumaya devam etti kızım.Gece uykusuna yatarken ise kucağımda pış pışlıyordum.Bu durum tatile kadar devam etti.Annemlere gidince orada bahçede kurulan hamakta uyumaya alışan Zeliha'nın uyku düzeni iyice zıvanadan çıktı.Kucakta salla,hamakta salla yok olmadı en başa dön ayakta salla derken benim kafamda şalterler attı!Yok bu böyle olmaz dedim ,internette uyku eğitimini araştırdım,deneyimli annelere kulak verdim.Tracy Hogg teyzemiz sağolsun onun yazdıklarından epey faydalandım ve 10 gün önce büyük bir kararlılık ve motivasyonla kızımın uyku eğitimine başladım.

Herşeyden önce kararlı olmak ve sabretmek lazım bebeğinize kendi başına uyumayı öğretirken.Ağlayacak,sızlanacak,bin türlü taklayla sizi kandırmaya ,yumuşatmaya çalışacak..Ama yokkkk öyle yağma!Herşey onun mutluluğu ve rahatı için,tabi benim de:)))

Ben Tracy Hogg'un dünyaca meşhur "yatır-kaldır" yöntemini kullanmaya karar verdim.Bu yöntem 3-12 aylık bebekler için uygun.Herşey gayet basit.Uykusu geldiğine emin olduğunuz bebeğinizi sevgiyle kucaklayıp odasına götürüyor,ona en yumuşak ses tonunuzla "yatağının onun için güvenli olduğunu,artık kendi başına uyuyabileceğini,sallanmaya ihtiyacı olmadığını,onu çok sevdiğinizi ve hep yanında olacağınızı"gibi rahatlatıcı şeyler söyleyip yatağına yatırıyorsunuz.Yanına da uyku arkadaşını -ki buradaki yazımda bahsetmiştim uyku arkadaşının ne olduğunu ve ne işe yaradığını- veriyorsunuz.Kucağa alışkın bebeniz kısa sürede ağlamaya başlayacak,hemen kucağınıza alıp sakinleşmesini sağlayıp tekrar yatırıyorsunuz.Bu böylece devam ediyor.Ta ki bebek uyuyana kadar.

Şimdi aslında ben bu yöntemi biraz kendime göre uyarladığımı söylemeliyim.Bu yöntemi ilk uyguladığım gün Zeliha tam 1 saat 20 dakika sonra uyudu!Canımdan bezdim ama uyudu:)Çok ağladı,gözyaşı döktü ama kararlıydım sonuna kadar gidicem bu işi başarıcam dedim,iyiki de demişim.Gündüz uykularında da aynı yöntemi uyguladım.Zeliha'nın uykuya geçiş süreci günden güne azaldı.Rekorum 5 dakika!İnanamıyorum buna ama öyle:)))En fazla yarım saat sürüyor uyuması kuzumun.Onlar da gündüz uykuları.Gece uykusuna geçişi daha kolay oluyor.Ben kucağıma almak için ağlamasını beklemiyorum.Çünkü benim kızım yöntemi ilk denediğimde ağladı,sonra pek ağlamadı.Zaten normalde de fazla ağlayan bir bebek değildir.Bizimki yatakta dikilmeye,oturmaya çalışıyor sürekli.Oyun zamanının bittiğini anlayamıyor zira:)Ben de o her doğrulduğunda onu kucaklayıp,artık uyuması gerektiğini fısıldıyorum ve tekrar yatırıyorum.Bu arada ara ara ninni söylüyorum,sırtını pış pışlıyorum.Çok şükür herşey yoluna girdi ve ben tam 10 gündür Zeliha'cım sallanmadan kendi başına uyuyor oley!!!

Gece iki kere uyanıyor Zeliha.Uyandığında emzirip ,terlediyse badisini değiştirip,su içirip tekrar yatağına  yatırıyorum.Genelde hemen uyuyor ama bazen pış pışlamak gerekiyor.Sırtına pıt pıt,iki pış pış uyudu gitti:)))


Bir de çok önemli bir nokta var bu yöntemi uygularken bebeğin uykusunun geldiği anı kaçırmamak hemen yatırmak gerekiyor.Eğer geç kalırsanız uyumuyor,ya da uzun sürede sizi çıldırttıktan sonra uyuyor:((Ben bu konuda zorlandım ilk zamanlar.Şimdi ailecek takipteyiz."Hıh bak Zeliha saçını çekmeye başladı,yok kulağıyla oynuyor,aman esnedi "diye birbirimize haber veriyoruz:))Geç kaldık mı aman vay geldi başımıza:)))

Bu arada biz bir haftayı aşkın süredir Eskişehir'de eşimin ailesinyle beraberiz.Sahurdu iftardı derken günler hızla akıp gidiyor.Zeliha emeklemede hız rekorları kırıyor,evde el değmemiş yer bırakmıyor:)Bu aralar iştahı pek yok,ah şu dişler ahhh!Önümüzdeki Pazartesi 9 aylık olacak minik kuşum:)Doğum gününe 3 ay kaldı,zaman nasıl geçiyor..Hem çok hızlı hem de çok yavaş...

Şimdilik benden bu kadar.Mutfağa gidip iftar hazırlıklarına başlamalıyım.Bugün menüde mantı var söylemesi ayıp:)Annem açtı ,biz büktük.Zeliha da hamurlara el attı,hatta bir ara yer sofrasına tırmanmaya kalkıştı.Her tarafı un oldu:))Allah ağzımızın tadını bozmasın diyor ve kaçıyorum:)

Herkese hayırlı iftarlar olsun,Allah oruçlarımızı,dualarımızı kabul etsin..Amin...

18 Temmuz 2012 Çarşamba

DİKKAT EMEKLEYEN BEBE VAR!

 Benim canım kızım iki gündür emeklemeye başladı:)Artık sürünmeye,döne döne ilerlemeye son!Yaşasın emeklemek:)Şimdi elimizde kamera,fotoğraf makinası ; gözümüz bıdığın üstünde:)Nasıl meraklı ,nasıl da mutlu anlatamam.Bugün mutfakta reçel pişiriyorum,mızırdanma sesi geldi salondan,"gel kızım,gel" diye seslendim.Minik çığlıklar ata ata gelmeye başladı.Bir baktım salonun kapısından çıkmış,mutfağa doğru yaklaşıyor:)Bugünleri de gördük çok şükür...Üstte görüldüğü üzere emekleme kesmedi bizim kızı,biran önce uzanmak,tutunup ayağa kalkmak istiyor.Ne acelesi varsa artık:)))
Akşam vakti gece uykusu öncesi onu odasında yere bıraktım,yan odada çamaşır katlıyorum.Sesi gelmeyince bir bakayım dedim.İşte gördüğüm manzara:)Bak sen şu kıza,çekmece karıştırmaya,içindekileri ortaya saçmaya  başlamış bile.Hemen bi koşu makinayı alıp fotoyu çektim.Hınzır gülümsemeye dikkat:))

Bundan sonra işler zorlaşıyor bizim için.Artık hep peşindeyiz demektir.İnşallah tez vakitte de yürür benim bir tanem canım kızım:)Maşallah sana, kırk bin kere maşallah!