31 Mayıs 2010 Pazartesi

KAHROLSUN İSRAİL!!!

Kalbimiz acı ve öfkeyle dolu.Bir ülke nasıl bu kadar zalim olabilir aklım almıyor.Haberleri takip ettikçe hem ağladım hem de bu zulmü yaşayan kardeşlerim için dua ettim.Kutsal kitabımızda Allah(c.c)'ın lanetlediği topluluk olan yahudiler kana , zulme doymuyor.Silahsız sivillere saldıran yahudiler şerefsizdir!.Bu insanlık dramına artık bir son verilsin!Hepinizi dua etmeye ve İsrail markalarını boykota çağırıyorum...

30 Mayıs 2010 Pazar

WE COULD BE THE SAME..

Dün gece geç sattlere kadar Eurovision'u izledik eşimle.Manga ilk beşe girer diyorduk daha da iyisi oldu 2.oldular.Çok sevindik bu sonuca,gurur duyduk.Son yıllarda ülkemiz yarışmada oldukça iyi sonuçlar alıyor zaten.Umarım bundan sonra da böyle devam eder.Gerçi geçen sene Hadise'nin yarışması tam bir hadise olmuş,medya yarışmayla daha çok ilgilenmişti.Manga ise çok farklıydı,medya malzemesi olmadan Hadise'den çok daha iyi bir sonuç elde etti.Tebrik ediyoruz..
Yarışmada Fransızların iğrenç popo danslı disco tarzı şarkısı,kelebekli kızlar,İspanyolların performansı sırasında sahneye fırlayan adam,Ermenilerin siyasi tabanlı şarkısı,Almanların çıtır kızı ilgi çeken şeylerdi.Ama ben Rusların şarkısını çok beğendim.Müzik,sözler gerçekten harikaydı.Eğer dikkat etmediyseniz burdan izleyebilirsiniz...

27 Mayıs 2010 Perşembe

VE LOST BİTTİ:(((

Lost dizisini izlemeye başladığımızda arka arkaya bir sürü bölüm izler , bir sonraki bölümü sabırsızlıkla beklerdik.Dile kolay tam altı sezon takip ettiğimiz dizimiz bitti...Final bölümünün hakkını verememiş olan senaristlere gıcık olduk eşimle.Nasıl yani??? diye kalakaldık bittiğinde.Bence bu şahaser dizi daha güzel kurgulanmış bir sonu hakediyordu.Paralel evrene mi bağladılar,yoksa reenkarnosyana mı anlayamadık ya neyse..Tek kelimeyle harika bir diziydi,henüz izlememiş olanlara şiddetle tavsiye ederim,hastası olacaksınız...
Bu arada severek takip ettiğimiz bir çok dizi sona erdi.Önce Prison Break , Monk ve Lost...Ama neden Yaprak Dökümü hala bitmiyor ki:))))

ADSIZ KARDEŞİME İTHAF OLUNUR...

Sevgili "Adsız"
Yazdığın yoruma cevap verme gereği duydum.Ben ve benim gibi ülkemizin doğusunda görev yapan öğretmenlerin yaşadıklarını anlamanızı beklemiyorum zaten.Ben vatanımın her yerinde hizmet verebilirim,vatanımı seviyorum,senelerdir özveriyle öğrenciler yetiştiriyorum.Ben alnımın teriyle,mesleğimin hakkını vererek tam 4.5 senemi burda geçirdim.Vicdanım çok rahat,işimi çok iyi yaptığımı gayet iyi biliyorum.Biz burda okuldan eve gelmeye çalışırken biber gazına maruz kalan,çalıştığı okula molotof atılan,terör yanlılarının eylem yapacağı günler korkudan pencereye bile yaklaşamayan,hiçbir sosyal imkanı olmayan,hayatı evle okul arasında geçen,memleketine gitmek için 24 saat otobüs yolculuğu yapan,ailelerini ancak 15 tatil ve yaz tatillerinde görebilen,yakınlarının cenazelerine bile yetişemeyen insanlarız.Şimdiye kadar herkese mecburi olan doğu hizmetine sırf bu yıl için af geldi.Niye kızmayayım!Batıda göreve başlayan benimle aynı maaşı alan öğretmenle benim farkım ne!Benim gibi öğretmenlerin suçu ne!İşte ben bunlara kızıyorum.Kızmakta da sonuna kadar haklıyım.Ben üstüme düşen görevi sonuna kadar yaptım,içim rahat.Şimdi de büyük umutlarla tayin istiyoruz.Batıda da burda nasıl çalışıyorsam öyle çalışıcam.Benim için fark yok,ama sadece mesleki açıdan.Ben mesleğimle özel hayatımı ayırtedebiliyorum çok şükür.Eşim 5 senedir ben de 4.5 senedir burdayız,sıramızı savdık artık,buyursun başka öğretmenler gelsin,çalışsınlar.Burası da vatan toprağı ama aması var işte...Yaşayan bilir...

25 Mayıs 2010 Salı

GELDİ TAYİN ZAMANI :))

Evet nihayet il dışı tayin isteme dönemi geldi çattı:)Bu sene devlet mecburi doğu hizmetine af getirince çok kızmış,kendimizi enayi gibi hissetmiştik.Ne de olsa senelerdir doğu hizmetimiz bitsin de biz de tayin isteyelim diye bekliyorduk.Şimdi ne oldu,bu sene doğuya gelmek zorunda kalan öğretmenlere resmen piyango vurdu..Olan yine bizim gibi bu devletin doğusunda,terör korkusuyla,en zor şartlarda yaşamaya,çalışmaya çalışan öğretmenlere oldu..İsyanım çok büyük bakmayın kendimi tutmasam daha neler söylicem neler...
Neyseki istediğimiz illerde birçok açık kadro var.Eşimle iki gündür internetin başında yazacağımız okulları inceliyoruz.Yazacağımız iller belli ama şimdi söylemicem,sürpriz olsun:))İnşallah çıkar tayinimiz,nolur dua edin bizim ve bizim gibi tayin bekleyen diğer öğretmenler için...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

PANACHE ŞALIM

 Oh nihayet bitti:))Hanımelim forumunda gördüğümde bu şalı çok beğenmiştim.Klasik şallar yarım daire şeklinde olurken bu şal 3/4 daire şeklinde örülüyor.ayrıca örerken 3 farklı kalınlıkta şiş kullanıyorsunuz.Çok zevkle ördüğümü söyleyemem çünkü gerçekten de biraz zordu.Bir ara iki şişteki ilmeklerin toplamı 400'e yaklaşınca örgü tam bir çileye dönüştü:((Eşim bile geçirdiğim sinir harbini görünce boşver örme falan dedi.Ama ben hiç başladığım işi yarım bırakır mıyım:))İnatla devam ettim ve çok şükür bitirebildim.
İpimin markası Alize Angora Gold,yaklaşık 150 gram kullandım.Bitirdikten sonra orjinalinde tığla kenar süsü yapmışlar ama ben yapmadım sade daha güzel oldu bence.
Şalımı yıkadıktan sonra yeni aldığım Yumoş ekstra yabani orkide&yasemin kokulu yumuşatıcıda beklettim,muhteşem kokuyor şimdi,hepinize tavsiye ederim.
İnşallah gelecek kış güzel günlerde kullanabilirim yeni şalımı...

12 Mayıs 2010 Çarşamba

REVONTULİ ŞALIM VE BİTMEYEN YAĞMUR...

Tam üç haftadır Doğubayazıt'ta hava yağmurlu,sanki hiç yaz gelmeyecekmiş gibi hissetmeye başladık artık:))Neyseki bugün hava biraz açtı,içimiz neşeyle doldu.Ama burada yaşayan birçok insan haftalardır yağmurun eziyetiyle mücadele ediyor.Evlerin çoğu toprak damlı ve çatıları da yok,yağmur uzun süre yağınca hepsinin damlarından su girdi evlerine.Öğrencilerimizin çoğu ıslandığı için okul kıyafetlerini giyemediler,normal kıyafetle geldiler okula.Dün bir köydeki toprak damlı bir ev çöktü,ne yazık ki bir öğrenci hayatını kaybetti.Bizim öğrencilerin de bazılarının evlerinin bir kısmı çöktü.Yağmur her ne kadar rahmetse de bu kadar çok yağınca tam bir eziyet oluyor...
Havalar böyle kötü gidince evde geçirilen zamanlar da uzadı tabi,ben de gelecek kışa biraz hazırlık yapayım dedim.ne zamandır örmek istediğim Revontuli şaldan bir tane de  kendime ördüm.
İpim her zamanki gibi Alize Angora Gold Simli.Yaklaşık 1.5 yumakla,4 numara şişle ördüm.İlk sıralarda epey zorlandım.ama sonra örneğin mantığını anlayınca örmesi zevkli oldu.

Modelin açıklamasını merak edip örmek isteyenler hanımelim forumuna bakabilirler.Örneğin açıklaması için sevgili arkadaşım Sercan'a çok teşekkür ederim.İyi ki varsın canım,sayende birbirinden güzel şallara imzamı atıyorum:))

9 Mayıs 2010 Pazar

ANNEM...

Canım annem,iyi ki varsın,iyi ki beni dünyaya getirmişsin,iyi ki senin kızın olmuşum.Şimdi yanında değilim,hatta aramızda yaklaşık 1500 kilometre var,ama sen herzaman yanıbaşımdasın,kalbimdesin anneciğim.Cennet kokulu annem Rabbim sana sağlıklı,huzurlu,uzun ömürler versin,seni başımızdan eksik etmesin.Anneler günün kutlu olsun canım annem,ben de anne olabilmeyi,senin gibi özenle evlatlarını yetiştiren,fedakar,sevgi dolu bir anne olmak istiyorum.İnşallah bu anne olmadan geçirdiğim son anneler günü olur.Seni çok seviyorum anneciğim...
Tüm annelerin anneler gününü kutlarım,anneler hiç ağlamasın,evlat acısı çekmesin,yalnız kalmasın...Onlar başımızın tacı...

7 Mayıs 2010 Cuma

OKUYORUM...



Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici aksiyon-bilim kurgu serisiyle tanışmanızı istiyorum.Okulda sevgili müdürümüz Nurşide'nin elinde görünce merak edip ben de okumaya başladım.Soluksuz okudum desem abartmış olmam sanırım.Kitabın son sayfasında "birinci kitabın sonu" yazısını görünce şok oldum tabi.Meğer bu bir seriymiş.Şimdi ikinci kitabı okuyorum.
Ateşi Yakalamak , birinci kitabın kaldığı yerden devam ediyor.Serüven o kadar heyecanlı ki,okulda haftada üç gün yaptığımız kitap okuma saatlerini bile iple çekiyorum:)Evde de fırsat buldukça devam ediyorum.Muhteşem bir kitap...
 Limon Ağacı'nı geçen ay okudum.Çocukluğumdan beri sadece haberlerden takip ettiğim Filistin-İsrail savaşının nasıl başladığını,vatanlarından sürgün edilen Filistinli kardeşlerimizin çektikleri acıları,Hitler'in zulmünden kaçarak Filistin topraklarını kendilerine yurt edinen Yahudilerin yaşadıklarını,Amerikanın bu savaşa nasıl yön verdiğini ayrıntılı ve objektif bir şekilde anlatmış yazar.Anlatılanlar belgelere dayandırılmış.Kitabın politik kısımlarından çok sıkılsam da genel olarak çok beğendiğimi söyleyebilirim.Artık bu savaşın nedenlerini çok daha iyi anlıyorum ve anladıkça da siyonist ve emperyalist düşünceye sahip insanlardan daha çok nefret ediyorum...