eşimle geziyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eşimle geziyoruz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2012 Cumartesi

BEBEKLE KARDA GEZMECE

 Öğleden sonra evde pineklerken,pencereden kar tanelerinin uçuşmasını gören içi kıpır kıpır olan taze anneyle baba almışlar henüz iki buçuk aylık bebişlerini , atmışlar kendilerini Sakarya sokaklarına,parklarına...
 Kızları arabasında emziğini emerekten uykuya dalmış,annenin yüzü gülmüş,baba bu anı kaçırmamış:)
 Eskişehir'in soğuk kış günlerine,lapa lapa yağan karına  alışkın baba ,yanındaki iki aşkının da sıcaklığıyla hiç mi hiç üşümemiş...
"İyi ki de çıkmışız dışarı,süper oldu!"diyerekten evin yolunu bulmuş çekirdek ailemiz:)

25 Ekim 2011 Salı

BUGÜNLERDE BİZ...





 Önce şehit haberleri,ardından yaşanan büyük deprem felaketi milletçe hepimizi çok üzdü,kederlendirdi.Artık haberleri ağlamadan izleyemez oldum.Hormonlarım bu aralar bir acayip,duygusallıkta sınır tanımadığım günlerden geçiyorum...Hamileliğimin 41. haftasındayım ,günüm geçiyor ve kızım hala karnımda.Yerini pek bir sevdi ki çıkası gelmiyor minik meleğimin:)Şaka bir yana aslında artık sabırsızlanmaya başladım.Ürkek,heyecanlı,yorgun ve bir o kadar da sabırsızım..Doktoruma kalsa geçen Cumartesi günü sezeryan doğumla kızım dünyaya gelecekti.Ama doktorumun sezeryan gerekçelerini yeterli bulmayıp başka bir doktora gidip muayene oldum,normal doğum yapabileceğimi söyleyince son hafta doktorumu değiştirmek zorunda kaldım.Bu durum elbette çok canımızı sıktı.Şimdi bekleme modundayız.Sık sık muayeneye ve NST'ye gidiyorum.Henüz bir gelişme yok.Bakalım neler olacak...
Geçen haftasonu,tam da sezeryan olacağım saatte(:))Kentpark'a kahvaltıya gittik.Evden peynir,zeytin,... nevaleyi topladık,yoldan gevrek simitlerimizi aldık,yanına da çay ohhhhhh...
Çaylar biricik eşimden:))Yaşadığımız stres dolu zamanların üzerine açık havada yaptığımız bu kahvaltı ikimize de çok iyi geldi doğrusu...

Ertesi gün annemler sürpriz yaptılar bize geldiler:)Ben  her ne kadar doğuma daha var,sonra gelirsiniz desem de dayanamamışlar..Şimdi annemle takılıyoruz evde:)Bugün beraber pazara bile gittik.Muhtemelen uzun zaman gidemem artık:))Akrabalarımız,arkadaşlarımız herkes bizden haber bekliyor,dua ediyor..İnşallah mutlu haberler yakındadır...Sevgiler...

4 Eylül 2011 Pazar

TATİL BİTTİ...

 Herkese merhabalar!Tatil bitti ve yarın mesai başlıyor:(Gerçi benim söylenmeye pek hakkım yok,çünkü sadece iki hafta kadar çalışıp sonrasında doğum iznimi kullanmaya niyetliyim.Nitekim biricik kızımıza kavuşmamıza yaklaşık 6 hafta kaldı...Nasıl geçti onca zaman hiç anlamadım.Heyecan giderek artıyor,artık sürekli doğumumu düşünür oldum,inşallah kolay ve sağlıklı bir doğum olur..Hepinizden dualarınızı bekliyorum..
Doğum öncesi son şehirdışı gezimizi Eskişehir'e yaptık.Bayramda ordaydık,akraba ziyaretleri,kalabalık sofralar ve bol bol dinlenme,uyku:))Dün öğlen Sakarya'ya döndük.Evimizi okul dönemi öncesi güzelce temizledik ve düzenledik.Yeni döneme hazırız:))
Porsuk çayına nazır poz vermeden Eskişehir'den dönülmezdi tabi...Aldığım 12 kilo ile kocaman bir karnım oldu:))En son iki hafta önce gittiğimiz doktor randevumuzda Zeliha 2 kilo ağırlığında ve 45 cm boyundaydı.Kızımız gün geçtikçe daha da büyüyor,karnımda yaptığı artistik hareketlerle de beni epey güldürüyor:))Tamam azıcık canımı da acıtıyor ama olsun,bebeğim sağlıklı olsun yeterki...Bu hafta hastane çantamızı hazırlamayı düşünüyorum.Doktorum kızımızın gelişiminin bir hafta önde gittiğini söyledi,olması muhtemel bir sürprize karşı hazırlıklı olmakta fayda var sanırım...Şimdilik benden bu kadar,yakında görüşmek dileğiyle,hoşçakalın...

29 Haziran 2011 Çarşamba

SAKLIGÖL'DE KAHVALTI KEYFİ

 1 Temmuz itibariyle biz öğretmenlerin iki aylık yaz tatili başlıyor.Biz de tatil öncesi okulumuzun çalışanlarıyla beraber bir kahvaltı düzenledik.Bugün Sakarya Camili tarafında Saklıgöl adlı bir tesiste buluştuk ve gerçekten harika vakit geçirdik.Kahvaltı bahane,sohbet şahaneydi:))Arkadaşımızın güzel kızı Ceren eşimin kollarında çok mutluydu...



 Kahvaltıdan sonra göl kenarında gezintiye çıktık.Mis gibi orman havasını doya doya içimize çektik...
 Bu güzel günün anısına bol bol fotoğraf da çektirdik...



Tatil öncesi çalışma arkadaşlarımızla geçirdiğimiz bu güzel günün anısına bu yazıyı blogum aracılığıyla ölümsüzleştirmek istedim.Yolu Sakarya'ya düşenlere Saklıgöl'ü şiddetle tavsiye ederim.Biz ilk defa gittik ve çok sevdik.Tekrarı nasip olur inşallah...

28 Mayıs 2011 Cumartesi

SAFRANBOLU GEZİSİ:2.BÖLÜM




Tatilden döneli bir hafta olacak ama ben ancak vakit bulabildim bloguma uğramaya.Bu geçici ayrılıktan ötürü hepinizden özür diler ve bol fotoğraflı tatil anılarımı okumaya davet ederim:)
Safranbolu gerçekten harika bir yer,mutlaka gezip görmelisiniz.Tarihi evleri,bozulmamış doğası ve farklı atmosferiyle adeta bir cazibe merkezi.Nitekim hava yağmurlu olsa da sokaklar yerli -yabancı bir sürü turistle doluydu.Biz de eşimle yağmura inat her köşesini gezdik,bol bol fotoğraf çektik,alış-veriş yaptık.Malumunuz Safranbolu lokumlarıyla ve safranı ile meşhur.Biz de bol bol lokum aldık,az biraz da safran(acayip pahalı bir baharat).Yöresel yemekler yedik,"peruhi" fena değildi.Mantının peynirlisini yapmışlar,üçgen şeklinde kapayıp haşlamışlar.Tereyağı ve naneyle iyi gidiyor...
Cinci Han,eski belediye binası,saat kulesi,Hıdırlık Tepesi,Kaymakamlar Evi,Köprülü Mehmet Paşa Camisi ve avlusundaki güneş saati mutlaka görülmesi gereken yerler.Üstteki fotoğraf Cinci Han'ın kulesinden çekildi.
Ben de bir poz verdim objektife:)
Hıdırlık tepesi tam bir seyir mekanı.Manzara çok güzeldi..
Ayrıca bakır fincanlarda ikram edilen kahvenin ve enfes lokumlaın tadı da hiç unutulacak gibi değildi..Bu fincan takımlarını o kadar çok beğendik ki döneceğimiz gün bakırcılar-demirciler çarşısına uğrayıp aynılarından aldık.Özellikle eşim çok beğendi fincanları,hamileliğim dolayısıyla aylardır kahve içmiyorduk,bu fincanların hatrına daha arada bir kahve içeriz artık:))
Her sokakta ayrı bir güzellik yakalayan eşim fotoğraf çekme rekoru kırdı:)Hepsi de çok güzel...
Belediye binasının olduğu tepeye tırmanıp bu güzel manzaranın önünde bir poz olmazsa olmazdı..
Aynı tepede eskiden hapishane olan bir binayı müze-kafeye çevirmişler.Yorgunluğumuzu çay içerek attık..
Safranbolu'ya kadar gitmişken yaklaşık 90 km.uzaklıktaki Amasra'yı da görmek istedik ve tatilimizin bir gününü de oraya ayırdık.Amasra gezimizin ayrıntıları daha sonra..
Herkese mutlu bir haftasonu dilerim...

19 Mayıs 2011 Perşembe

FİLİZİNEVİ SAFRANBOLU'DAN BİLDİRİYOR...

 Herkese merhaba!Dört günlük tatili dört gözle bekliyorduk sonunda geldi:)Tatil planımızı bu sefer bir dünya mirası olan Safranbolu'dan yana kullandık.Bugün öğleden sonra vardık bu güzel ilçeye.Şu anda bu yazıyı kaldığımız tarihi konaktaki odamızdan yazıyorum.Herşey o kadar güzel ve renkli ki...Paylaşacak çok ama çok şey var.Burada zaman durmuş sanki...Tarihi evler,daracık,taş döşeli sokaklar,cıvıl cıvıl çarşılar,güler yüzlü,sıcak kanlı insanlar..İyi ki gelmişiz dedik şimdiden.Yorgunluktan pes etmiş durumdayım:)Yarın gezmeye kaldığımız yerden devam edicez,ayrıntılar daha sonra...Sevgiler...


21 Nisan 2011 Perşembe

İSTANBUL'DA LALE ZAMANI

Geçen haftasonu İstanbul'daydık.Laleleri,o güzelim çiçekleri gazete sayfalarında ya da televizyon ekranlarında görmekten sıkılmış bir çift olarak Cumartesi sabahı erken saatlerde çıktık yola...Harem'de otobüsten inip Sirkeci'ye geçtik vapurla.Ordan hemen Sultanahmet'e...
 O meşhur tahta sıralarda oturup taze poğaçaya sıcacık çayı ekledik,açık havada mini bir kahvaltı yaptık...
Gülhane'ye doğru inerken orta refüjü güzelleştiren bu kırmızı laleleri ölümsüzleştirmeden geçemedik..
Sabah sakinliğinde Gülhane'de gezinmek ikimize de çok iyi geldi.Ah o güzelim laleler,hangisine baksam,hangisine dokunsam bilemedim.Bu muhteşem manzarayı görmeyi nasip ettiği için Rabbime şükrettim...
 Sonra dümeni kırdık Emirgan Korusu'na.İstanbul'un bu kısmına daha önce gitmemiştik.Kalabalık otobüs ve sıkışık trafik bizi bunaltsa da doğrusu buna fazlasıyla değdi...
 Bu mor çiçeklerin kokusu hala burnumda.Nasıl bir güzellikti ya Rabbim!
 Çiçeklerden yapılmış bu dere,üzerindeki köprü ve içindeki ördeklerle harika görünüyordu...
Nazar boncuğu şeklindeki çiçek bahçesi önünde poz verdik.Aşkımıza,mutluluğumuza nazar değmesin dedik.Gözümüz de gönlümüz de açıldı,ferahladık...Bu güzel geziyi organize eden,benim bütün kaprislerimi,nazlarımı çeken,ve elbette bu muhteşem karelere imzasını atan biricik aşkıma teşekkürler.Seni seviyorum birtanem:)

14 Mart 2011 Pazartesi

HAFTASONU ESKİŞEHİR'DEYDİK

Cuma günü öğleden sonra atladık trene ve Eskişehir'e gittik,dün gece 11'de eve döndük.Kısa ama çok güzel bir tatil oldu bizim için.Hem akrabalarımızla hasret giderdik hem de enerji topladık.Hava güneşli olmasına rağmen oldukça soğuktu.Ama bu gezip tozmamıza engel olmadı elbette:)Cumartesi günü bol bol gezdik dolaştık bu güzel şehrin caddelerinde.Pazar günü evdeydik.Tembellik yapıp bol bol sohbet ettik eşimin ailesiyle.Fotoğraf çekmeye doymuşuz artık,bu sefer çok fazla çekmedik.
Porsuk nehri her zamanki gibi çok güzeldi.Kenarında yürümenin keyfi bambaşka...
Bir Eskişehir klasiği Papağan'da çiğ börek yemeden dönmek olmazdı:)Özlemişim,sıcacık börekleri afiyetle yedik...Yolunuz Eskişehir'e düşerse kapısında her daim kuyruk olan,oturmak için sıra beklenen bu yerde çiğ böreğin tadına bakmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Yöresel bir lezzet olan çiğ börek,içinde kıyma olan incecik el açması yufka ile yapılıp yağda kızartılan bir lezzet.Yanında ayranla çok da iyi gider...
Tatil bize iyi geldi,ama biraz yorulduk.Bugün ikimizin de 8'er saat dersimiz vardı.Eve gelince hafta sonu yapamadığımız haftalık temizliği de yapınca pestilimiz çıktı.Şimdi dinlenme zamanı:)Bu arada bugün Sakarya'da resmen bahar havası vardı.İçim neşeyle doldu.Güneş hem içimi hem de ruhumu ısıttı.Meğer baharı ne de özlemişim...

12 Şubat 2011 Cumartesi

TATİL BİTTİ,ANILAR KALDI...

Merhabalar herkese..Tatil bitti ama bu sefer bitmesi o kadar da üzmedi beni.Çok özlemeden tekrar sevdiklerimi görebileceğimi bildiğim için ayrılıklar eskisi kadar zor gelmiyor.Tatil rotamız epey zengindi.Önce Esenköy'e benim memlekete gittik.Bizim orası yazları tam bir tatil cennetidir ama kışın ıssız mı ıssız...Evde sıkılınca kendimizi dalgaların dövdüğü sahilde bulduk.Bir kare çekmeden olmazdı tabi..
Esenköy'de gün batımı..
Bu merdivenlerden gelinliğimle indiğim gün geldi aklıma,gülümsedim:)Yok yok güldüm:))
Esenköy faslından sonra İstanbul'a kardeşime gittik.Halası ve Ceren..Nazar değmesin diye anlatmıyorum,çok fena birşey olmuş bizim kız..Maşallah..
Süleymaniye'den bir hatıra...
Ortaköy'de waffle yedikten sonra sahilde fotoğraf çektirmeden dönmek olmazdı..
Aşkımızı boğazın kenarında ölümsüzleştirdik:)Hava soğuktu ama yüreklerimiz sıcacıktı:))
Ah İstanbul,sana doymak ne mümkün...Her gelişimizde tekrarını nasip etsin Allah diye dua ediyoruz...
İstanbul'dan Tekirdağ Saray'a geçtik.Kayınvalidemler görümcemlerdeydi,biz de Eskişehir yerine oraya gittik.Oraya kadar gitmişken günübirlik bir Edirne gezisini de aradan çıkardık.Selimiye'den Bir "Filiz" geçti...
Beşiktaş'a gidip Yahya Efendi'yi ziyaret etmek bizim bir İstanbul ritüelimiz..Mezar taşları arasında gezinen kedilerden birinin gözleri farklı renklerdeydi.Ben sadece Van kedilerinde olur sanıyordum,değilmiş..
Tatil fotoğraflarına şimdilik burda son veriyorum.Aslında anlatacak çok şey var ama sırayla:)
Bu arada hediye çekişi için çok az zaman kaldı.Henüz katılmayanlara duyurulur...

30 Ekim 2010 Cumartesi

ESKİŞEHİR'DE SONBAHAR BİR BAŞKA...

Eskişehir'den herkese merhaba! Kötü hava şartlarından dolayı Sakarya'da bayram kutlamaları haftaya ertelenince apar topar  Eskişehir'e doğru yola çıktık sevdiceğimle.Geleceğimizden kimsenin haberi yoktu,sürpriz yaptık:)Buralarda havalar iyice soğumuş,hele dün resmen ayaz vardı.Bırrrr donduk valla:)Eve gelince soba başında iliklerimize kadar ısındık,yanında da sıcacık aile sohbetleri,ohhh daha ne olsun değil mi:)
İşte karşınızda sevgili eşim Ahmet'in çektiği birbirinden güzel "Eskişehir'de sonbahar" temalı fotoğraflar:
 Sonbaharda gül açarmı demeyin burada açar hem de kıpkırmızı...
 Yapraklarla kaplı su kanalları..


 Sonbaharda daha da romantikleşen aşkım ve ben...Ne güzel de gülümsemişiz dimi:)
 Bu kareyi çok beğendim...
 Ay çok gülmüşüm,gözlerimin kırışıklıkları çıkmış he he:)
 Sokak lambalı fotoğraf kareleri tam eşimin tarzı..

Porsuk üzerindeki köprülerden birindeyim burda.Hava çok soğuk olmasaydı biraz daha kalıp Porsuk'ta düzenlenecek kano yarışlarını izleyecektik.Yarışmacılar için üzüldüm doğrusu,o havada üzerlerinde sadece tayt tarzı giysilerle yarışacaklardı.Bırrrr!Düşününce bile içim titriyor:)
Yarın öğleden sonra Sakarya'ya dönücez inşallah.Oradan görüşürüz artık,herkese mutlu bir pazar günü dilerim:)